-
1 gök gürlemesi
Donner m -
2 gök gürlemesi
n. thunderclap -
3 gök gürlemesi
thunder, thunderclap -
4 gök
gök gözlü blauäugig; grauäugig, helläugig; tückisch;gök gürlemesi (oder gürültüsü) Donner m;gök gürlüyor es donnert;gök kandil fam sternhagelvoll;-i göklere çıkarmak fig in den Himmel heben;göklere çıkmak sich in den Himmel erheben; fig im siebten Himmel sein;gökten zembille inmek etwas Besonderes sein; fig (-e jemandem) vom Himmel fallen, einfach zufallen -
5 donder
gök gürlemesi [-ni] s -
6 onweer
gök gürlemesi [-ni] s -
7 μπουμπούνισμα
gök gürlemesi -
8 thunderclap
gök gürlemesi -
9 thunder
n. gök gürültüsü, tehditkâr söz————————v. gürlemek, gümbürdemek, savurmak (tehdit vs.)* * *1. gök gürle (v.) 2. gök gürültüsü (n.)* * *1. noun1) (the deep rumbling sound heard in the sky after a flash of lightning: a clap/peal of thunder; a thunderstorm.) gök gürlemesi2) (a loud rumbling: the thunder of horses' hooves.) gümbürtü2. verb1) (to sound, rumble etc: It thundered all night.) gök gürlemek2) (to make a noise like thunder: The tanks thundered over the bridge.) gök gürültüsü gibi ses çıkarmak•- thunderous
- thunderously
- thundery
- thunderbolt -
10 მეხი
i.gök gürlemesi, gök gürültüsü -
11 Donner
Donner <-s, -> ['dɔnɐ] mgök gürlemesi, gök gürültüsü;er war wie vom \Donner gerührt yıldırımla vurulmuşa döndü -
12 thunderously
adverb gök gürlemesi gibi, gürleyerek -
13 thunderclap
n. gök gürlemesi -
14 thunderclap
n. gök gürlemesi -
15 gürleme
gürleme Donnern n;gök gürlemesi Donner m -
16 გავარგნა
i.1. elden düşürmek2. silah patlamak3. gök gürlemesif.düşmek, dökülmek, çökmek, kapanmaki.düşüş, düşme, sukut, çökme -
17 ჭექა
f.gürlemeki.gürleme, gök gürlemesi -
18 гром
gök gürültüsü* * *м1) gök gürültüsü / gürlemesi2) в соч.гром пу́шек — topların gümbürdemesi / gümbürtüsü
гром аплодисме́нтов — alkış tufanı
••меня́ как громом порази́ло — yıldırımla vurulmuşa döndüm
мета́ть громы и мо́лнии — ateş püskür(t)mek
навле́чь на себя́ громы и мо́лнии — şimşekleri üstüne çekmek
-
19 roulement
См. также в других словарях:
gök gürlemesi — is. Şimşek çaktıktan veya yıldırım düştükten önce veya sonra havada duyulan gürültü … Çağatay Osmanlı Sözlük
gök — is., ğü 1) İçinde gök cisimlerinin hareket ettiği sonsuz boşluk, uzay, sema, asuman, feza 2) Yeryüzü üzerine mavi bir kubbe gibi kapanan boşluk, sema Süngülerini, çelikten birer parmak gibi göğe kaldırmışlar. R. E. Ünaydın 3) Gökyüzünün, denizin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gök gürültüsü — is. Gök gürlemesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜCELCİL — Gök gürlemesi olan bulut … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
RECSAN — Gök gürlemesi sesi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
gürleme — is. Gürlemek işi Birleşik Sözler gök gürlemesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
KAAKI' — Birbiri ardınca meydana gelen gök gürlemesi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KABBE — Yağmur damlası. * Gök gürlemesi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük